Tedaviler

Kalça Osteoartriti (Kireçlenmesi)

İnsan vücudunun en büyük eklemi kalça eklemidir. Bu eklem küre şeklinde olduğu için üç boyutlu hareket yapabilmektedir. Üç boyutlu hareket ile kalça eklemi öne – arkaya bükme, sağa – sola açıp kapatma ve içe – dışa çevirme hareketlerini yapabilmektedir.


KALÇA EKLEMİ KIRIKLARI
Kalça eklemindeki kırıklar leğen kemiğinin eklem yuvası (asetabulum ) bölümünde ve uyluk kemiğinin kalça ile eklemleştiği (femur boynu ve trokanterik bölge ) kısımda görülmektedir.

Leğen kemiğinin yuva kısmındaki kırıklar yüksek enerjili travmalar ile oluşmaktadır ve nadiren görülmektedir. Bu kırıkların birçoğu ameliyatsız olarak tedavi edilir. Bu bölgedeki kırıklar parçalı ve kırıkta kayma varsa ameliyat edilmesi gerekmektedir. Bu ameliyat deneyimli bir cerrah tarafından yapılmalıdır. Bu kırıkları değerlendirmek ve ameliyat şeklini planlamak için bilgisayarlı tomografi mutlaka çekilmelidir. Konservatif veya ameliyat ile tedavi edilen hastalarımızın birçoğunda yıllar içinde kalça ekleminde aşınmalar ve ağrı oluşmaktadır. Bu yüzden ileri yaş hastaların bir kısmında kırık tedavisi tam eklem protezi ile yapılmaktadır.

Uyluk kemiğinin kalça eklemine yakın bölgedeki boyun kırıklarında tedavi ileri yaşlarda yarım veya tam protezler ile yapılmakta iken genç hastalarda ise vidalar veya plak-vida sistemleri ile kırığın sabitlenmesi yapılmaktadır. Kırığın sabitlenmesi mümkünse ilk 6 saat içinde en geç 24 saat içinde yapılmalıdır. Bu süre içinde sabitlenmeyen kırıklarda kemiğin dolaşımının bozulmasına bağlı olarak kemiğin başında erime görülebilir ve tedavi başarısız olur. Uyluk kemiğinin boyun kısmaından daha aşağıda olan kırıklarda ise genellikle çiviler ve plak vida sistemleri kullanılarak ameliyat edilir.


KALÇA PROTEZİ
Kalça protezi ameliyatları, kalça eklemi yıpranması sonrasında ve ileri yaşlarda kalça kırığı tedavisinde eklemin yapay eklemlerle değiştirilmesi işlemidir. Kalça ekleminin yıpranması romatizmal hastalıklar, kalça eklemi kırıkları, doğumsal kalça çıkıkları ve kemik beslenme bozukluğuna bağlı gelişebilmektedir. Genel olarak ileri yaşlarda (60 yaş ve üzeri) yapılan ameliyatlar olmasına rağmen hastalık tipine ve yıpranma şiddetine bağlı olarak erken yaşlarda da nadiren yapılmaktadır. Günümüz modern protezlerinin ömürleri 20-25 yıl civarındadır. Kullanım süresi hasta yaşı, kilosu ve aktivitesine bağlı değişmektedir. Ameliyat sonrası dönemde enfeksiyon, toplar damarlarda kan pıhtılaşması, protez çıkmaları ve gevşeme görülebilmektedir. 


KALÇA PROTEZİ SONRASI REHABİLİTASYON
Kalça protezi ameliyatı sonrası, birinci günden itibaren fizyoterapist eşliğinde yürüme ve kas kuvvetini arttırıcı egzersizlere başlanır. Erken fizik tedavi ile hastalarımızı en kısa sürede ayağa kaldırmak, kişisel bakım işlerini bağımsız yapabilmesini sağlamak ve yatmaya bağlı oluşabilecek sorunları önlemek amaçlanmaktadır. Ameliyat sonrası hastalarımız yürüteçi ortalama 1 ay süre ile kullanmalıdır. 


Kalça Protez Ameliyatı Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Hastalar ilk birkaç ay tuvalette yükseltici kullanmalı,
  • Alçak, yumuşak koltuk ve sandalyelere oturmamalı,
  • Oturma pozisyonundan ayağa kalkarken öne doğru eğilmemeli,
  •  Kalça 90 dereceden fazla bükülmemeli,
  •  Ayakta dururken ayakları aşırı derecede içe ve dışa doğru döndürmemeli,
  •  Oturup kalkarken ameliyatlı bacak gövdenin önünde olmalı,
  •  Ayak ayaküstüne koyulmamalı ve dizlerin arasında uyku sırasında yastık yerleştirilmeli,
  •  Emboli çorabı ilk aylar özellikle de yürüme esnasında mutlaka giyilmelidir.


Perthes Hastalığı
Perthes hastalığı 1910 yılında Leg, Calve ve Perthes adında üç ayrı cerrah tarafından tanımlanmıştır. Çocukluk çağında görülen  ve uyluk kemiğinin kalçada eklemleşen baş kısmının büyüme kıkırdağında  kanla beslenmesinin geçici olarak bozulması sonrasında ortaya çıkan bir hastalıktır. Beslenme bozukluğuna bağlı olarak kemiğin baş kısmında erime olarak bilinen avasküler nekroz oluşur. Sonuç olarak uyluk kemiğinin başında çökme ve yuvarlaklığının bozulması meydana gelir. Perthes hastalığının nedeni tam olarak olarak bilinmemekledir. 4-10 yaş arası erkek çocuklarda daha fazla görülür. Hastalık ortalama 2-3 yıl kadar sürer. Hastaların çoğunda ( %60 ) tedaviye gerek yoktur. Çocuklarda birkaç hafta önce başlayan topallama ve kalça ile diz bölgesine yansıyan ağrı ve hareket kısıtlılığı vardır. Tedavisinde ağrılı dönemde yatak istirahati önemlidir. İlerleyen zamanlarda uyluk kemiğinin başında ileri derecede bozulmaya bağlı eklemde uyumsuzluk oluşursa eklemi daha uyumlu hale getirici ameliyatlar gerekebilir. Bu ameliyatların amacı hastalığın olumsuz etkilerini geciktirmektir. 


Kalça Avasküler Nekrozu
Genellikle 30-50 yaş arası hastalarda kalçada ağrı yapan hastalıklardan birisidir. İlk olarak aksayarak yürüme ile kendini gösterir.  Uyluk kemiğinin baş kısmında kanlanma bozukluğuna bağlı olarak kemikte çürüme görülür. Buna neden tam anlaşılamamış olmakla birlikte; alkol kullanımı, bazı karaciğer hastalıkları, böbrek ve kan hastalıkları varlığında görülebilmektedir. Tanı için röntgen veya manyetik rezonans görüntüleme yapılır. Uyluk kemiğinin başının ne kadarı sağlıklı ne kadarı etkilenmiş olduğu bu tetkikler ile anlaşılmaktadır. Hastalığın ileri evrelerinde uyluk kemiğinin başında bozulmalar görülür. Kemiğin başındaki tutulum miktarına göre tedavi şekli değişir. Erken tanı koyulmuş ve hastalığın başlangıcındaki hastalarda yük vermeden koltuk değnekleri ile yürüme ve medikal tedavi yapılır. Erken evrelerde “Core decompression” denilen kemiğin içine oluk açma yöntemi ile ölü kemik dokularının temizlenmesi ve bazen de aynı anda leğen kemiğinden alınan kemik dokusunun bu boşalan bölgeye yerleştirilmesi veya bacaktaki küçük kemiğin damarıyla beraber bu bölgeye nakledilmesi yapılır. Burada yapılan koruyucu cerrahinin amacı kalça eklemindeki bozulmayı geciktirmek ve hastanın kendi eklemini korumaktır. İleri evre hastalarda kalça eklemi günlük aktivitelerini aşırı derecede kısıtlıyor ve ağrısı istirahatta bile devam ediyor ise kalça protezi yapılması uygun olacaktır.


WhatsApp ile Danış
X